24 Mayıs 2025 tarihi, İzmir için unutulmaz bir gün oldu. Saat 14:35 sularında meydana gelen deprem, bölge halkını kısa süreli bir panik içerisine soktu. Kısa sürede birçok vatandaş sosyal medya aracılığıyla gelişmeleri paylaştı. İlk belirlemelere göre merkez üssü, İzmir’in Karaburun ilçesi olarak belirlendi. Bu olay, İzmir'de son yıllarda artan depremlerle birlikte gündeme gelen 'deprem araştırmaları ve hazırlıkları' konusunu tekrar gündeme getirdi.
Kandilli Rasathanesi öncülüğünde yapılan ilk ölçümlere göre, İzmir'deki depremin büyüklüğü 4.7 olarak kaydedildi. Depremin derinliği ise 10 kilometre olarak raporlandı. Uzmanlar, bu derinliğin, yüzeyde hissedilen sarsıntının nedeninin de önemli bir etken olduğunu belirtiyor. Çoğu kişi depremin merkezi bölgesinin yakınında ikamet ettiği için sarsıntıyı ciddi biçimde hissetti. Deprem, şehri etkisi altına alırken, çevre ilçelerden de hissedildiğine dair bilgiler geldi. Merkez üssüne en yakın olan İnciraltı, Mavişehir ve Bornova gibi yerleşim bölgelerinde korkuyla karşılandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi, depremin ardından hızlı bir biçimde harekete geçti. Depremin ardından hemen ardından yapılan açıklamalarda, deprem bilançosuyla ilgili meseleye dikkat çekildi. AFAD, sarsıntının ardından herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadığı bilgisini yayınladı. Ancak, bazı binalarda küçük çaplı hasarlar meydana geldiği bildirildi. Yetkililer, deprem sonrası oluşabilecek aftershock (artçı) depremler hakkında uyarılarda bulunarak vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, İzmir'in deprem bölgesi olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak, vatandaşların birbirlerine karşı daha dikkatli ve hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ettiler. Ayrıca, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için devletin deprem öncesi, sırası ve sonrası hazırlıklarının gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
İzmir'de yaşanan bu son deprem, halkı deprem gerçeği ile yüzleştirdi. Bu olay, yine İzmir'de yaşayanların zihninde klasik bir soru ortaya çıkardı: "Yeni bir büyük deprem kapıda mı?" Herkes haliyle bir yandan korku içinde beklerken; diğer yandan interaktif biçimde yapılan halka açık bilgilendirme toplantıları büyük ilgi görüyor. Son dönemde İzmir'deki depremlerin sıklığını göz önünde bulundurursak, bu durum, can ve mal güvenliği açısından son derece önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan toplantılara katılan vatandaşlar, bu durum karşısında bilgilendirilmekten mutlu olduklarını belirtiyorlar.
Birçok vatandaş, depremin sarsıntısını hissettikten sonra, ilk olarak ailelerinin ve sevdiklerinin güvenliğini düşündü. Bu bağlamda, sosyal medya kullanıcıları, yaşadıkları anlık durumu paylaşarak bilgi alışverişinde bulundu. Depremin ardından sosyal medyada oldukça fazla bilgi kirliliği meydana gelmesine rağmen, yetkililerin açıklamaları, kişilerin daha güvenilir bilgi almasına yardımcı oldu.
Sonuç olarak, İzmir'de yaşanan bu son depremin ardından, hem devletin hem de halkın bu tür doğal afetlere karşı daha dikkatli ve hazırlıklı olması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tüm İzmir halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bugün yaşanan depremin tekrarının olmamasını temenni ediyoruz.