Kremlin’den gelen son açıklamalar, uluslararası ilişkilerdeki gerginliklerin aksine, ABD ile olan ilişkilerin olumlu bir yönde seyrettiğine işaret ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitriy Peskov, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Her şey çok iyi gidiyor" ifadesini kullanarak ABD ile olan mevcut durumu değerlendirdi. Bu açıklamalar, iki ülkedeki diplomatların karşılıklı olarak daha sık temas kurması ve çeşitli uluslararası meselelerde işbirliği arayışları ile ilgili önemli bir dönemeçte olduğumuzu göstermektedir.
Kremlin’in ABD ile olan ilişkileri olumlu yönde tanımlaması, pek çok analist tarafından farklı şekillerde yorumlanıyor. 2016’daki başkanlık seçimlerinden beri zaman zaman gerilimli bir hale gelen ilişkiler, son yıllarda eski Soğuk Savaş döneminin getirdiği kutuplaşmadan uzaklaşma arayışını işaret ediyor. Dolayısıyla, Peskov’un açıklamaları genel olarak iyimser bir atmosferin oluşmasına katkı sağlayabilir. Hem Moskova hem de Washington yönetimi, uluslararası platformlarda işbirliğini teşvik etmeyi ve karşılıklı çıkarlarını gözetmeyi hedefliyor gibi görünüyor.
Öte yandan, bu tür açıklamalar elbette tek başına bir güven ortamı yaratmayı yeterli kılmıyor. Her iki tarafın da geçmişte yaşanan krizlere dair bir tür kırılganlık ve güvensizlik hissi var. Yasaklar, ekonomik yaptırımlar ve karşılıklı suçlamalar, iki ülke arasındaki ilişkileri şekillendiren başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Ancak yine de Putin’in sözcüsünün, her şeyin iyi gittiğini ifade etmesi, bu gerginliğin geride bırakılmasına yönelik bir umut ışığı olarak görülüyor.
Rusya ve ABD, uluslararası siyasette birbirlerine karşıt oldukları konumlarında genellikle karşıt yönler izlemişlerdir. Ancak son zamanlarda, her iki tarafın da özellikle iklim değişikliği, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve terörle mücadele gibi küresel sorunlarda işbirliğine açık olduklarına dair sinyaller vermeleri, diplomasi alanında kapıların aralanabileceğini gösteriyor. Kremlin yetkilileri, bu tür konuların inşa edilecek sağlıklı bir diyalog ile ele alınmasını ve çözümler üretilmesini umut ediyorlar.
ABD’nin Rusya ile ilişkilerini normalleştirme yönündeki adımlarının yanı sıra, NATO ve Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde de yeni bir dönem başlatılacağını iddia eden Moskova, batı ile ilişkilerdeki pürüzlerin ortadan kaldırılmasını talep ediyor. Peskov, “Kıtasal güvenliğin yeterince sağlanmadığı bir ortamda her iki tarafın da geri adım atması gerekecektir” açıklaması ile bu duruma dikkat çekmiş oldu.
Sonuç olarak, Kremlin’in ABD ile olan ilişkileri hakkında yaptığı açıklamalar, pek çok açıdan önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Ancak bu açıklamaların ne denli gerçekçi olduğu ve uygulamada nasıl sonuçlar doğuracağı, önümüzdeki günlerde netleşecektir. Dünyanın iki süper gücünün, soğuk savaş döneminin getirdiği kutuplaşmadan arınarak daha yapıcı bir yol çizebilmesi için karşılıklı iradenin var olması gerektiği aşikâr.